Çocuklarınıza örnek gösterebileceğiniz Türkler dizisinde her gün bir biyografi ile karşınızda olacağız. Bu biyografilerde, nispeten daha az tanınan ancak uluslararası üne sahip kişilere yer vermeyi planlıyoruz. Bu bahiste teklifleriniz varsa sizi bekliyoruz. İçeriğimizin bugünkü dünyaca ünlü konuğu: Osep Minasoğlu
Osep Minasoğlu (doğum adı Hosep Minasyan) 1929 yılında İstanbul, Samatya’da doğdu. Annesi ev hanımıyken, babasının ölümünden sonra bakkaliye ona miras kaldı. Anaokulunda bir İtalyan okuluna gitmesine rağmen ilkokulu bir Türk okulunda okuyor.
Saint Benoit’e gitmesine rağmen lisenin son yılında okulu bırakmak zorunda kalır. Okula gidemeyen genç Osep, fotoğrafçılığa ilgi duymaya başladı ve 1951’de ilk öğretmeni olan Kodak laboratuvarlarından Joan Armes ile çalışmaya başladı.
Ardından 6 ve 7 Eylül olayları patlak verdi, aile bu olaylardan pek etkilenmese de Minasoğlu 1956’da Paris’e gitti. Burada fotoğrafçılık eğitimi alıyor ve yaklaşık 6 yıl boyunca işiyle ilgili tüm teknikleri öğreniyor.
1962’de Fransa-Cezayir savaşıyla kesin bir dönüş yapan Minasoğlu, ilk atölyesini Sirkeci’de açar. Bir yandan da Anadolu’yu gezerek manzara fotoğrafçılığı yapıyor. Kendi deyimiyle 2.000’den fazla kartpostal çıkıyor.
Yeşilçam ile de çalışan Minasoğlu, Studio Show adı altında birçok yıldızın fotoğrafını çekiyor. Ayrıca büyük markalar için “endüstriyel fotoğrafçılık” yapıyor, politikacıların ve büyükelçilerin ve hatta porno dergilerinin fotoğraflarını çekiyor.
Asıl alanının laboratuvar olduğunu belirten Minasoğlu, laboratuvarının tekniklerinin o günlerin Türkiye’sinde tek olduğunu belirtiyor. Örneğin kendi kimyasallarını üreten Minasoğlu, kısaca Avrupa’daki* tüm tesisleri Türkiye’ye taşıyor.
*Minasoğlu, Türkiye’de ilk renkli fotoğrafı çeken ve aynı zamanda ilk renkli fotoğraf baskısını yapan kişidir.
84 yaşında hayatını kaybeden Minasoğlu; Ömrünün son 30 yılını çalışanlarının çalınmasından, vatanın vefasızlığına kadar birçok nedenden dolayı sıkıntılı koşullarda geçiriyor ama fotoğraf tutkusundan son nefesine kadar da vazgeçmiyor.
Böyle bir zanaat pahasına sahip olduğumuz ne güzel bir ülke! yarın görüşürüz çocuklar!
Ondan duymak isterseniz:
